Yorgun Zemberek
YORGUN ZEMBEREK
Yorgun görünce zembereği, kurur kaynağı pınarların
Damarların basıncı ayrı renkler tanıtsa da hayata,
Aynı köşebaşına,
Aynı balkon dibine ve koridorlara,
Yığılır tonlarca göz sıvısı.
Bitmeyen sürek koşusuna bağrımın,
Oyun çağından yeni çıkmış yüreğimin sızısına,
Yeşerti umudumun belirteci tüm sızıntılara
Delil olarak gösteriyorum seni inadına.
Sadece ömrünün ilk çeyreğinden azını
Biliyor ve onaylıyor kalem tutucular;
Kalanı sen hükmünde bir yaşam benimki.
Renkleri çerçevenin dışına akmış
O lirik akşam tabloları gibi düşün:
Kandilleri üflüyor meleğin teki,
Bir bende değil sizde de sönüyor ışıklar.
Karanlık bir sokağa vuruyorum kendimi mega yerleşkede, usulca .
Sokaktan
Burnumu ıskalayan parfüm kokularına aldırmadan,
Aralarından bir çırpıda sıyrılasıya geçiyorum günah davetçilerinin.
Altında güvendeyim şimdilik
Bu ibret şemsiyesinin.
Şehri yeniden keşfedip yeniden adlandırmak düşüncesi
Hırpalayacak fena halde ellerimi.
Adımlarımı biçecek eminim hedefim,
Belki de bu yüzden bu sırdan küpün içinde kalarak
İte kalka bir nabızla
Lakin pastoral bir solukla
Haykırmaktadır her harfim
Seni kadarsız, kalansız ve kusurdan arınmış sevdiğimi.
YUSUF GÖKBAKAN