Edebiyat

YAĞMUR ŞARKISI

YAĞMUR ŞARKISI

Gökyüzünün çaldığı şarkıyı duyuyor musunuz siz de? Damlalarının dans ederek ritme uyuşunu görüyor musunuz?

Her yağmur yağdığında gökyüzü bir şarkı söylüyor bana sadece benim duyabildiğim… Ne kulaklığa ne bir sese ihtiyacım olmadan… Yanaklarımdaki ıslaklıkla başımı yukarı kaldırdığımda yüzüme düşen damlalar aynı şeyi çağrıştırıyor bana, gökyüzü benimle ağlıyor.

Belki de yağmur, benimle aynı şeyi hissediyor ya da benim duygularıma tercüman oluyor, bilmiyorum. Ama müziğin sesi kulağa o kadar güzel geliyor ki kapılıp gittiğimi hissediyorum.

Bir şarkıyı duymak ve anlamak için bir sese ihtiyacımız olmadığını anlıyorum o an. Gözlerimi kapatıyorum ve yürüyorum o yağmurun altında teselli etmiyorum gökyüzünü, izin veriyorum içini boşaltmasına.

Bazen bastırmak değil de izin vermek gerekiyor duygulara, duymak gerekiyor müziğin sesini, hissetmek gerekiyor üzüntüyü çünkü elbet sonunda gökkuşağı çıkıyor.

Yazın gökyüzünde müzik çalarken sanki hiç güneş açmayacak gibi gelse de müzik kapandığında bir sanat eseri çıkıyor ortaya, her zaman bir çıkışın olduğunu gösteriyor.

Şimdi yürüyorum yağmurun altında, dinliyorum söylediği şarkıyı, hissediyorum anlattığı duyguyu, izin veriyorum kendi duygularıma ve biliyorum ki bunun sonunda benim gökkuşağım da tüm ihtişamıyla çıkacak.

Tuana SAYDAM

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu