Son zamanlarda ülkemizde artan hayat pahalılığı, alım gücünün düşmesi yurdum insanlarını ciddi anlamda yabancı ülkelerin ekonomik durumunu araştırmaya itti.
Bu konuyla ilgili vatan sevgisi ve ülke sevgisini öne sürerek kimseyi suçlamıyorum. Kimseyi yadırgamıyorum. Kimse kimsenin yaşadığını, kimse kimsenin sıkıntısı bilemez. Herkes haklıdır ve herkes ne yapmak isterse özgürdür.
Güzel ülkem insanının bu duruma düşmesi, pahalılıktan dolayı kendi ülkesinde turist gibi yaşaması, gezilecek ve görülecek o kadar fazla yer varken hiçbir yere gidemiyor olması, o kadar fazla üzüyor ki anlatamam. Sebeplerini düşünerek siyaset konularına girmek istemiyorum. Yukarıda demiştim. Bu ülkede artık herkes haklı, kimse kimseye bir şey diyemiyor. Ben sadece şunu diyorum ki güzel ülkemde zengin daha çok zengin olurken fakir ise daha da çok fakirleşiyor.
Bildiğiniz konuları fazla uzatmadan hemen Singapur ülkesi gezim hakkımda deneyimlerimi anlatayım.
Öncelikle programımda Singapur yoktu. Endonezya Bali vardı. Ama Endonezya’ya giremedik. Daha doğrusu almadılar. Kapıdan döndük.
Programı önceden yapıp Malezya-Endonezya biletimi ucuza aldım. Havaalanına gittim. Check-in yaptım. Uçuş kartımı aldım. Malezya Kuala Lumpur’un zemini halıyla döşenmiş dış hatlarında, havaalanında işini bitirmiş insan rahatlığında beklemeye başladım. Uçuş zamanım geldi. Genelde uçağa en son girenlerdenim. Hiçbir zaman önceden uçağa girip sıkılmam. Tüm yolcular girer en son ben girerim. Yine öyle yaptım. Yolcuların girmesini sonuna kadar bekledim. Sıra bize geldi. Air Asia Havayolu çalışanı biletimi kesti, tam bana iyi yolculuklar dedi, ben bir adım attım ve beni durdurdu: ‘’Aşı kartınızı görebilir miyim?’’ Benim iki, eşimin ise bir aşısı vardı. İki aşı istiyorlarmış. Ve iki aşı olduğunu kanıtlayan belgem olmadığı takdirde uçağa alamayacaklarını söyledi ve uçağa almadılar. Ama bu durumu bana check-in zamanında söyleseler havaalanında bu durumlar için test alanları var. Oradan işimizi rahatlıkla halledebilirdik. Ama olmadı sonuç olarak Endonezya’ya giremedim.
Yaklaşık 30 dakika boyunca katlanan sinir kat sayımı, Air Asia çalışanlarına ve görevlilerine Türk Dil Kurumu’nda yer almayan kelimelerle ilettikten sonra, şimdi ne yapacağımı ve hangi ülkeye gitmem gerektiğini düşünmeye başladım. Son dakika alınan biletlerin pahalılığını söylemiyorum bile. Malezya’da vize zamanım bittiği için tekrar ülkeye de giremedim.
Anlayacağınız Malezya Kuala Lumpur havaalanının dış hatlarında Tom Hanks’in Terminal filmi gerçek oldu.
Geçirdiğim sıkıntılı zamanlardan sonra uygun fiyata Singapur ülkesine bilet buldum. Ve sorunsuz bir şekilde bu ülkeye geldim. Ülke girişinde
çıkışında hiçbir sorun olmadı. Ama yorgunluktan ölüyordum. Daha önceden Singapur ile ilgili hiçbir program yapmamıştım. Hemen havaalanında otel bakmaya başladım ve belki hayatımda yaşadığım en kötü ve büyük şoklardan birini de orada yaşadım. Singapur o kadar pahalı bir ülkeydi ki en kötü otel bile 2000 TL’den başlıyordu. Hosteller uygundu ama onlar da kişi başı 1100 TL. Biz iki kişi olduğumuz için yine aynı paraya geliyordu. Pahalı bir ülke olduğunu biliyordum. Ama ne kadar pahalı olursa olsun yine uygun bir yer bulurum düşüncesindeydim. Ama bu düşüncem sadece beynimin içinde hiç unutamayacak bir anı olarak kaldı. Oteller bu kadar pahalıysa her şey pahalı düşüncesiyle deli gibi Singapur hakkında araştırmalar yapmaya başladım. Endonezya’da otel rezervasyonun iptal olması, son dakika alınan uçak biletleri ve sinirden gereksiz saçma sapan yenen havaalanı yemekleri gezi bütçemi ciddi anlamda zorlamıştı.
Bir karar aldım.
Singapur’da 3 gün kalacaktım. Ve 3 gün boyunca otele para vermeyip havaalanında yatacaktım. Gündüz ülkeyi gezip akşamları havaalanında konaklama yapacaktım. Size şunu söyleyeyim bir gün yola çıkarsanız hayatınızda görüp görebileceğiniz en güzel en lüks hava alanlarından birisidir Singapur Chengi Havaalanı.
Yatma sorunu çözdük. Gece gözüme iliştirdiğim bir yerde yatma pozisyonumu aldım ve uyumaya başladım. 1 saat sonra görevliler geldi. İçimden ayvayı yedik burada yatırmayacaklar dedim. Çok korktum. Ben hemen adamı dinlemeden suçluluk psikoloji ile tamam kızmayın hemen çıkıyoruz gibi tepkiler verdim. Meğer adam beni yasak olduğu veya şikâyet olduğu için uyandırmamış. Peki niye uyandırdı bu adam beni?
Yorgunluktan çok kötü horladığım için diğer uyuyan yolcular rahatsız olmasın diye uyandırmış. Hemen sevimli bir şekilde tamam manasında kafamı öne doğru sallayıp yatma pozisyonumu tekrar aldım.
İçten içe gülmeye başladım ve gülerken içim geçmiş tekrar uyumuşum. Sabah oldu. Artık gece horladım mı horlamadım mı bilmiyorum. Görevliler hiç uyandırmadı. Akşam yanımda yatarken o kadar fazla insan varken, gece tuvalete gitmek için kalktığımda yanımda kimse yoktu. Sabah oldu.
Singapur’un havaalanında şehir merkezinde geldim ve şehir merkezini gezmeye başladım. Paramız Singapur’da çok değersiz olduğu için her şey inanılmaz pahalıydı. Para birimleri olan Singapur doları bizim tam 14 katımızdı. Yani 10 TL ile bir ürün alacaksak 140 TL ödeme yapıyorduk.
Ama bu pahalılık arasında şehir planlamasının güzelliği, binaların muazzam mimaride olması beni çok büyülemişti. Singapur’da gideceğimiz her yere metro ile ulaşım vardı. Metro içerisinde kime adres sorarsanız size hemen haritayı veriyor ve verdiği haritada gideceğiniz yerleri işaretleyerek hata yapma durumunuzu ortadan kaldırıyorlar. Bu yönlendirmeyle 3 gün boyunca o kadar rahat gezdim ki anlatamam.
Yaklaşık 6 milyon nüfusu olan bu ülke Asya ülkelerinin en zengin ülkesi diyebiliriz. Ama bu zenginlik Arap devletleri gibi kültürsüz bir zenginlik değil. Kültürlü insanların sanat toplumu çerçevesinde yaşadıkları bir düzen, sanat ülkesidir.
Asgari ücretle çalışan sayısı çok az olduğu için en düşük maaş Türk parasıyla 45 Bin ile 60 Bin arasında değişiyor. Orta segment ve yüksek maaş alanlar 200 Bin TL’ye kadar çıkıyor.
Singapur ülkesi bize çok pahalı gelse de kendi vatandaşları için çok ucuz bir ülke. Örnek verecek olursam çok lüks yemek yeseniz bile sadece ödediniz miktar 30- 35 dolar. Yani kendi paralarında bize göre 35 TL. İnanılmaz bir alım gücü var. Ve herkes rahatlıkla her istediğini yapabiliyor.
Singapur’da gezdiğim yerleri ve deneyimleri uzun uzun buraya yazıp sizi sıkmak istemiyorum. Singapur gezimin videoları dergimizin @angaryadergi Instagram sayfasında mevcut. Oradan takip edebilirsiniz. Ve Singapur havaalanı içerisinde bulunan şelaleyi videolardan özellikle izlemenizi tavsiye ederim.
Belki şunu merak edenler vardır. Havaalanında kaldığınız diğer günler horlamanız için görevliler geldi mi diye?
Singapur havaalanı o kadar büyük ki, yattığım 3 gün süresince farklı farklı yerlerde yattım. Dolayısı ise görevlilerin dikkatini çekmedim.
Singapur’da inanılmaz 3 gün geçirdikten sonra Tayland’ın Phuket Adasına Yolculuk yaptım. Gelecek ay Tayland Phuket deneyimlerimi sizinle paylaşacağım.
Dergimizi Takipte Kalın Lütfen.
Saygı ve sevgilerimle.
