Sağlık

Bağırsak Terapisiyle Daha Mutlu Olmak Mümkün

 

Günümüzde sosyal yaşamın, iş hayatının getirdiği stres, çevre kirliliği ile biriken toksik yük ve elbette ki yanlış beslenme ve hareketsizlik yaşam kalitemizi düşürüyor. Yoğun psikolojik yorgunluk, temiz besinler verilmediği için sağlıklı çalışamayan sindirim sistemi, hücrelerin gereksinim duyduğu mikro besin ögelerine erişememesi gibi pek çok neden hem bağırsak mukozasını hem de genel bağışıklığımızı zayıflatır. Peki tüm bunların daha mutlu olmakla ne ilgisi var?

Bilmeliyiz ki zaten sağlıklı beslenen ve düzenli egzersiz yapan bir bireyin hafif hissetmesi ve egzersizle salgılanan mutluluk hormonu sayesinde daha mutlu bir ruh halinde olması elbette daha kolay. Ancak bilmemiz gereken bir diğer önemli husus şu ki mutluluk hormonumuz olan serotoninin yüzde doksan beşi bağırsaklardan salgılanır. Kısaca işin matematiğini özetlersek sindirim sistemimiz ve bağırsağımız ne kadar sağlıklıysa biz de o kadar mutluyuz demektir. Bunu sağlamak için neler yapmalıyız? Gelin şöyle daha mutlu bir yaşamın adımlarını sıralayalım:

  • Bağırsak Onarımı: Birçok kişiye yabancı bir terim olsa da maksimum iki aylık bir bağırsak onarımı diyetiyle bağırsak floramızı onarmak mümkün. Vücudumuz öyle bir mucize ki bağırsak floramızın büyük bir kısmı dördüncü günden kendini yenilemiş olacak ancak hücreler arası boşluk ve iletişim yeterli seviyeye gelmemiştir. Bu sebeple birçok besin ögesinin yetersizliğiyle boğuşan vücut, yeterli seratonini üretemez. Glütensiz temelli bir eliminasyon programıyla vücuttan toksin ve parazit bakterilerle mantarlar atılır. Ancak birçok besin ögesinin kısıtlandığı bu diyette besin takviyelerine ihtiyaç duyulur.
  • Gıda takviyeleri: Detaylı bir analiz ve değerlendirme sonrası kişinin hangi vitamin minerallere gereksinim duyduğu belirlenir. Doğru doz ve formda vitamin ve mineraller enerji metabolizmamızın ve vücutta gerekli tüm molekül sentezlerinin rayında gitmesini sağlar. Kişiden kişiye değişmekle beraber genellikle bağırsak terapisinde en çok ihtiyaç duyulan takviyeler; omega3, magnezyum, çinko- bakır, D vitamini, B vitaminleri ve glütamin olarak sıralanabilir. Bunlar ezbere alınmamalı, muhakkak bir uzmana danışılmalıdır. Herkesin metabolizmasının farklı olması gibi herkesin bağırsak florasının gereksinimi de farklıdır.
  • Egzersiz: Vücuttan toksin atmanın en önemli yollarından biri olan egzersizin en büyük faydası terlemektir. Terle atılan toksinler vücudumuzun arınmasını sağlar. Ancak burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta var ki egzersiz sonrası hızlıca duş alınmalı imkân yoksa vücut nemli bir bezle silinmelidir. Yoksa attığımız toksinlerin neredeyse tamamının geri emileceğini biliyor musunuz?
  • Meditasyon ve Duygu Yönetimi: Bu maddeye kadar olan adımlar sağlıklı bir bağırsağın ve yüksek serotonin hormonu salgılama mekanizmasının yüzde doksan beşini sağlıyor. Ancak yüzde beşlik bu duygu yönetimi ve kendine iyi gelme seansı yapılmazsa ne yazık ki tüm bunların başarı oranı çok ama çok azalıyor. Unutmayın kendinize iyi davranmazsanız, sizi en çok siz sevmezseniz emilim oranı en yüksek vitamin ve mineraller bile ne bağırsağınızdaki ne de ruhunuzdaki boşluğu doldurabilir…

Mutluluk ve iyilik dolu günlere diyelim mi?

 

Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Aliye ANDAÇ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu