MISRALAR DİLE DÜŞTÜ
Şiir için onlarca tanım yapılmıştır edebiyatımızda. Metinlerin sınıflandırılmasında şiir, coşku ve heyecanı dile getiren metinler içinde yer alır. Benim, şiir tanımları içinde en çok sevdiğim tanım; Cahit Sıtkı Tarancı’ya aittir. Şair, şiiri ‘Az sözcükle çok şey anlatma sanatıdır.’ diye tanımlar.
Şiir yazma çabalarım beş altı yıl önce başladı. Sosyal medyada paylaştığım şiirlerim takipçilerimden, edebiyat ve Türkçe öğretmeni arkadaşlarımdan ilgi gördü. Şiirlerimi beğendiler, övgülerini ve eleştirilerini ifade ettiler. Bu ilgi ve destek, şiir yazma istek ve gayretimi arttırdı. Sonunda da böyle bir çalışma ortaya çıktı. Tabi ki bu durum beni memnun etti. Atalarımız; söz uçar, yazı kalır demişler. Yine güzel bir söz var: “Eseri olmayanın yerinde yeller eser.’’ diye. Biz de yazdıklarımızı kayda geçirmeyi uygun bulduk.
Şiirlerimde sevgi, öfke, aşk ve hüzün var. Ormanlarımızı yakanlara, terör olaylarına, teröristlere öfkelendik; ekonomik sıkıntılar yaşadığımızda üzüldük, hüzünlendik. Bunları şiirlerimde dile getirdim. Sonuçta bu ülkenin evlatlarıyız, olan bitenden etkilenmemiz gayet doğal. Bazı şiirlerimde ise yaşama sevincimi, sevgimi, mutluluğumu ifade ettim.
Hüseyin Avcı
MISRALAR DİLE DÜŞTÜ
Önsözde şiirin tanımı, amacı ve kendi şiirlerinin muhtevası hakkında kısa bir bilgi olan kitapta 59 şiir yer alıyor.
Sevgiliye duyulan iştiyaktan yağmur hasretine, doktora övgüden Akbük Sahillerinin güzelliğine kadar hayatı her yönüyle yansıtıyor. Ayrılık acısı, ölüm endişesi, anne baba sevgisi, yaşama sevinci yer alıyor bu rahat söyleyişli, sıkmayan şiirlerde. Bireysel temaların yanı sıra sosyal konular da var. “Anlatmak isterdim mankurtlara / Bizim Manas destanımızı” derken bu duyarlılığı dile getiriyor.
Edebiyat öğretmeni olan Hüseyin Avcı’nın şiirlerinde yer yer mesleğinin yansımalarını da okuyoruz. “Maskeli Hayat, EBA ve Öğretmen” başlıklı şiirine bayıldım: “eba akademi destekli / benim ruhum desteksiz / dedi öğretmen”
Avcı, şiirlerini yer yer türkü sözlerinden, Âşık Veysel’in, Yunus Emre’nin, Karac’oğlan’ın mısralarından yaptığı iktibaslarla süslemiş. Baki’yi, Nedim’i de unutmamış, onlara nazireler yazmış.
Hece ölçüsünü ve serbest şiiri uygulayan şairin gazel ve terkib-i bend gibi klasik şiir kalıplarını ve semai gibi halk şiiri zevkini de yansıttığını ve başarılı olduğunu görüyoruz.
Bir yerde ufacık bir şey dikkatimi çekti: “Seni Sevmek” başlıklı şiirin son mısraında “Efendimdin, köleni sattın sen benim” ifadesi biraz olgunlaşmamış gibi geldi bana. Eh, kadı kızında da olur.
Hakkı Bütüner
Bilal Öncül ve Prof. Dr. Oktay Yivli’nin editörlüğünde ortaya harika bir şiir kitabı çıkmış.
Şiirleri okurken öncelikle bir Türk dili ve edebiyatı öğretmeninin bilgi birikimini görüyoruz. Aşk, hüzün, eleştiri, ölüm, özlem, doğa, mizah var şiirlerde. Halk ve divan edebiyatı şairlerine yazdığı nazireler oldukça başarılı. Türk şiirinin ve kültürünün önemli isimlerine yaptığı göndermeler, şiirin temasıyla güzel bir uyum sağlamış. Nazım birimi beyit, dörtlük, bent olan ve serbest ölçüyle yazılmış şiirler mevcut. Rubai, semai, terkibibent nazım şekillerini günümüz Türkçesiyle çok güzel bir şekilde bütünleştirmiş. Otobiyografik şiirler de gayet içten ve doğal. Hocamızı gönülden tebrik ediyorum. Bazı kitapları okumaya doyamazsınız ya, işte o kitaplardan Mısralar Dile Düştü.
Yeliz Özge Toyman
Her bahar dünyamıza nasıl cemre düşerse her duygu yoğunluğunda mısralar da dile düşer. Yürek bir kanamaya, bir incinmeye, bir coşmaya görsün. Şairin eline bir kalem geçti mi yeter.
İşte böyle duyguların yansıması olan bir eser okudum. Milaslı bir edebiyat öğretmeni olan kıymetli hocam Hüseyin Avcı, gerçekten bir edebiyat hazinesi. Bunu şiirlerine de yansıtmış. Divan edebiyatından, halk edebiyatından, modern şiirden çokça esere yer vermiş kitabında. Mısralarda kimi zaman bir Karacaoğlan, kimi zaman Bâki, kimi zaman bir Âşık Veysel tadı alıyorsunuz. Zaten bir çok şiirde önden giden şairlere nazireler var eserde. Konulara gelecek olursak toplumun sorunlarını, duygularını, sevdalarını, tüm hissiyatını şiirlerde bulmak mümkün.
Şiirlerde şekilden çok duygu yoğunluğu ön planda. Mısralar Dile Düştü, Bu Saatte şiirleri çok güzel, hele bir Memleketim şiiri var ki etkilenmemek elde değil. Şiirsever dostlar, bu kitaba göz atmayı unutmayın.
Hakan Yıldırım
Mısralar Dile Düştü Türk dili ve edebiyatı öğretmeni Hüseyin Avcı’nın ilk şiir kitabı. Kitapta aşk, insan ve doğa sevgisi, ölüm duygusu, zamanın ve toplumsalın eleştirisi yoğun olarak işlenen temalar. Şair, bu kitabına aldığı şiirlerde iki tarzı da yan yana deniyor. Bir yanda popüler şiirin imkanları, diğer yanda halk şiirimizin geleneğinden gelen kimi alışkanlıklar bir arada bulunuyor. Kanonda yer alan Yahya Kemal, Baki, Yunus Emre, Oktay Rıfat ve Cahit Sıtkı gibi şairlere göndermelerde bulunuyor ya da onlardan alıntı yapıyor.
Aşk, yaşama sevinci, ölüm karşısında insan gibi bireysel temalar yoğun olarak karşımıza çıksa da toplumsal konulara da uzak durmuyor Avcı. Doğayı korumamız gerektiğini hatırlatıyor, birbirimize karşı sorumluluklarımız olduğunu duyuruyor ve toplumun aksak yanlarını eleştiriyor.
Şairin doğduğu ve yaşadığı şehir Milas’tan da esintiler bulunan bu şiirlerde naif, romantik bir duyarlık var. Bu şiirsel tadı okurun seveceğine inanıyorum.
Dr.Bilal Öngül
