Mektup
MEKTUP
Bir damla mürekkep düştü sayfaya
Kalem benden sana yol aldı
Bir yanım doğumhane, bir yanım mezarlık
Olsaydı mavi gözyaşım, mürekkep sınırsız olaydı
Anahtarı kayıp pas tutmuş asma bir kilit var üzerimde
Suyu dibe çekilmiş tulumba gibiyim
Su dök sevgili, su dök ve kolumdan çek ki
Hayat vereyim
Güler yüzlü bir teyze, parkın girişinde
Etrafı nakış işlemeli mendil satıyor
Biliyorum, gülüşe paha biçilemiyor
Sattığı eşyalar gibi antika dükkândayım
Sanki her şey mazide kalmış
Bilmem, çingili doldurur mu geleceğim
Oturmuşum bankta, sırtım hayata dönük
İstemeden dalından kopan yaprak misali savruluyorum
Sokak sanatçısı söylüyor söylemek istediğim şarkıları
Yine toprağı kazıyorlar, her yanıma kürek batıyor
Islanıyorum sevgili, yağmuru sevmiyorum
Görevliler, ‘‘görülmüştür’’ mührü vuracaklar
Adresi noksan, posta kutusu kayıp mektubuma
Ve ben, gülüp geçeceğim
Sevdanın görülmesine umudun tükenmesine
Alaattin Bakır