MECBURUM SANA
Ben sana mecburum, bilemezsin
İstanbul’da bir sonbahar hazırlığı
Yapraklar sarardıkça sararıyor
Ağaçlar yavrularından tek tek ayrılıyor
Eylül, ekimi sabırsızlıkla kucaklıyor
Ben sana mecburum
Ama sen bu sonbaharda da yoksun
Marmara’da bir martı selam verir belki
İçimi ürpertir mavinin en keskin derinliği
Vapurlar çığlık çığlığa uzaklaşır
Heybeli’den Kadıköy’e koca bir yalnızlık taşır
Yolcular tek tek inerken vapurdan
Bir çığlık sesi, intihar etti yalnızlıktan
Ben sana mecburum, sen yoksun
Mevsimler sayfa sayfa yıpranmış
Her satırda gizli bir sen yazılmış
İstanbul’u arşınladıkça kör bir simitçi
Sana mecburluğumu görür dokunuşta
Yüreğim aklımı satar durur tezgahta
Kapılara bırakılmış bir bebek melodisisin
Ben sana mecburum bunu sen bilemezsin
Sinan Salih GÜNGÖR
(Sonbahar Sarısı)