Edebiyat

Hayalin Götürdüğü Yer

Hayalin Götürdüğü Yer

Hayal nedir biliyor musunuz? İnsanın gözünü kapattığında olduğu yerdir. İnsan bazen kaybolur gözlerini yumduğunda, nerede olduğunu bilemez. Bu gücü doğru yönetemediğinde hayattan kopar.

Yaprağı koparılmış bir papatya hayal edin. Çelimsiz, ne olduğu belli olmayan bir şeye dönüşür ya, işte bizim için de hayal böyle bir şeydir. Ne olduğumuz, kim olduğumuz, ne için yaşadığımız ve belki daha bir sürü neden bu güce bağlıdır. Doğru yönetmek gerekir tabii bunu; bence imkânsız diye bir şey yoktur çünkü bir şey için çabalarsan o imkanlı olabilir ama eğer hayal etmezsen o hep imkânsız kalır. Hayatımız bir ipliğe bağlıysa ucundan tutan odur. Nasıl geliştirebiliriz peki bunu, neler yapabiliriz? Çok kitap okumak seni çok farklı evrenlerin içine sokar ve böyle her evreni görüp tanımak hayalimizin çeşitliliğini arttırır ya da müzik dinlemek ruhumuzu beslerken hayallerimize de besin kaynağı olur. İki farklı türden iki farklı yazar önerirsem bunlardan biri Marcel Proust biri Mario Mazzanti olur. İkisi de çok farklı evrenlerin yazarları olsa bile biri sizi suçların dünyasına biri de hayatın akışına götürür…

Hayal bizim tutunacak dalımız, yaşayacak anlarımız, içinde bulunacağımız fotoğraflarımız, gideceğimiz filmler, göreceğimiz yerlerdir. Sonuçta Mars’a gitmek de hayal gücümüzü kullanabilirsek eğer, imkânsız değildir…

 

Tuana Saydam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu