Nostalji mi desek yoksa isimlerini duyduğumuzda gözlerimizden yaşların düşmesine sebep olan, bizi hey gidi günler’e götüren zamanlar mı desek bilemedim. Bu ay, başlıktan da tahmin edeceğiniz üzere geçmişe gidiyoruz arkadaşlar. Tommy’lere, CJ’lere ve Lara’lara… Ben de dahil oyun oynamayı bizlere sevdiren oyunların birkaçını ele alacağım. Özlemini çektiğimiz, günümüzde oldukça yaşadığımız optimizasyon hatalarını bilmediğimiz dönemlere
gitmeye hazırsanız kemerleri bağlayın. Zaman tünelindesiniz, yolculuğa hazır olun!
“Merhaba! Ben Malibu club’ın karşısındaki apartmanda yaşayan herhangi bir sakinim. Hareketlerim kısıtlı gibi gözükse de yaşadıklarımı asla unutmam… Burada değişik bir insan var. Adı Tommy. Bizlere çok zorlu günler yaşattı bu kişi. Nasıl bir gücü var ise ne polis ne FBI işlemiyor bu şahsa. Korku dolu anlar yaşıyoruz.” Bu minvalde yazılan bir yazıyı forumda okumuştum. Tabi ben “ufak” düzeltmelerde bulundum. Çünkü “müstehcen” hali ile yazarsam eğer başıma iş açılır diye düşünüyorum… Ne oyundu be diyeceğinizi biliyorum. Düşmesin gözlerinizden yaşlar, sakin olun. Bu daha ilk oyun serimiz. Grand Theft Auto’nun nostalji köşesine hoş geldiniz efendim! Kiminiz hala oynuyor bile olabilir. Zamanın efsane oyunlarından olan GTA Vice City ve GTA San Andres, örüntü olarak tamamıyla birbirine benzeyen seri oyunlardır. San Andreas, Vice City’e göre daha yeni olduğu için birço
k oyuncu için mekaniksel ve hikâyenin işleyişi açısından asla unutulmayacak oyunlardan biri bana kalırsa. Nereden baksanız 20-21 yıldan bahsediyorum arkadaşlar. Oyun oynamayan insanların bile hayatına girmiş, milyonlarca kopya satmış, oyun dünyasında hüküm sürmüşler.
Ardından iki oyunu daha gelen bu serinin son oyunu GTA V’nin çıkış yılı 2013 arkadaşlar. Online olarak da hali hazırda hala oynanan GTA V artık bir öte dursun diyenler için şöyle bir açıklamam olacak. GTA 6 için merdiven altı haber siteleri belirli net bir tarih verseler de henüz tam anlamıyla çıkış tarihi belli değil. Sadece ön görülen tarihi 2025 olarak tahmin ediliyor. Ama Rockstar Games 2025 diyor ise belirttiği tarihlerden çok sonra oyun piyasaya sürmeyi severler. O belirttiğim tarih aslında 2026 demektir. Bu değişmez kurallardan biridir onlar için… Hani öyle bir oyun ki bu, çok insan bu oyuna göre bilgisayar alıyor. Şaka yapmıyorum, çok fazla duyduğum şeylerden biri hatta bir espri haline gelmiş bir soru soracağım size. “Bu bilgisayar GTA kaldırır mı?” Sanıyorum ki GTA 6’yı kaldırabilmesi için yeni bir sistem dizmemiz gerekecek arkadaşlar. Heyecanla bekliyoruz efendim ne diyelim.
Gelelim hala günümüzde grafikleri ile konuşulan Tomb Raider’ın ilk oyunlarına… Hatırladınız değil mi? 
Ne oyundu yahu! “Tomb Raider”, ilk olarak 1996 yılında Core Design tarafından geliştirilen ve Eidos Interactive tarafından yayınlanan bir video oyunu serisidir. Oyun, macera ve bulmaca temalarıyla dolu bir aksiyon-macera türündedir. Serinin baş kahramanı Lara Croft, cesur bir arkeolog ve kaşif olarak karşımıza çıkar. Köklü zamanının yanı sıra gerçekten her oyuncunun ortamda konuştuğu, övdüğü hikayesi var. Arkadaşlar 1996’dan bahsediyoruz. Zamanındaki oyunlara kıyasla daha karmaşık ve detaylı 3D ortamlara sahipti. Tomb Raider serisi, ilk oyunun başarısının ardından birçok devam oyunu, yan oyunu ve yeniden başlatma oyunları üretti. İlk Tomb Raider oyunu, Lara Croft’un maceralarına odaklanıyoruz. Oyun, genellikle antik mezarlar, tapınaklar ve keşfedilmemiş bölgeler gibi çeşitli yerlerde geçiyor. Biz oyuncular, Lara’yı üçüncü şahıs perspektifinden kontrol ediyor ve onunla çevreyi keşfederken bulmacaları çözmek, engelleri aşmak ve düşmanları alt etmek için mücadele ediyoruz. Serinin ilerleyen oyunlarında grafikler, hikaye anlatımı ve oynanabilirlik ciddi anlamda iyileştirildi. Görseldeki gibi kalmadı yani… Bunlar arasında “Tomb Raider II”, “Tomb Raider III: Adventures of Lara Croft”, “Tomb Raider: The Last Revelation” ve “Tomb Raider Chronicles” gibi oyunları da bulunuyor. Gerçekten devrimdi arkadaşlar. Tomb Raider öyle başarı elde etti ki günümüzde Lara Croft karakterinin filmlere, çizgi romanlara ve diğer medya türlerine uyarlanmasını sağladı.
Yavaş yavaş sözlerimi noktalandırmadan önce, linç yemek istemediğim için hemen bir açıklama sunayım sizlere. Gelelim küçük yaşlarda hüznü, aşkı, intikamı bizlere öğretmiş, yüreklerimizi dağlamış oyuna (biraz daha abartsaydın Sinem…); Max Payne! Baştan peşinen söyleyeyim, oyuna bu incelemede değinmeyeceğim çünkü yenilenmiş hali ile tekrardan sunulacak arkadaşlar. Başka bir sayının incelemesini tamamıyla Max abimizin hikayesine ve yenilenmiş hali ile mekanik ve grafiklerini ele alacağım. Kim bilir, eğer bu yenilenmiş halleri insanların beğenisini çekerse yeni bir Max Payne oyununun yapılmasına bir kapı açar ve biz oyuncuların işlerine gelir.
Okuduğunuz ve nostaljik rüzgâra kapılıp gitmeme eşlik ettiğiniz için teşekkür ediyorum! Bir sonraki incelemede görüşmek üzere.
Sinem Gökmen
(Okyanus Mavisi)
