Edebiyat

EBEMKUŞAĞI EZGİLERİ

EBEMKUŞAĞI EZGİLERİ

Bir annemin kokusunda erirdim bir senin

Annem toprağın koynunda, sen başkasının

Bir minder yapardım sana papatyalardan

Günebakanlar arasından izlerdim sonra gizlice

Bulutlar güzelliğine dalardı, sen hayallere…

Sızmaya çalışırdım görüntülerine.

Dudaklarında girintiler vardı gizemli,

Ben sızmaya çalışırdım Almina, niyeyse…

Ağlardın büzülürdü yumak gibi,

Bir nokta kadar kalırdı evren.

Gülünce büyürdü boşluğu

Ve rengine diyecek yoktu,

Müptela kelebeklerin,

Bir de gözlerinin…

 

Ebemkuşağı ezgileri arasında,

Günebakanlar ardında

Efsunlaşan taze sevdalar,

Coşkulu cıvıldanmalar…

Demime dem katar,

Bir tütün sarardım saçlarının sarısından.

Tenin ellerimden,

Yanaklarımdan yaşların,

Nefesin ciğerlerimden kayardı;

Muhtemel ki ağlaşırdık Almina;

Köz yağardı gözlerden,

Toprak getirirdi tekrar kokusunu annenin.

 

Senin hikayeni ben yazmalıyım Almina!

Ben sırtlamalıyım acılarını asırlara,

Şişeler kırmalı bazen,

Bazen taşırmalı akla ziyan meyler;

Ben okumalıyım seni, yanıklar meclisine.

Sesimde depremler…

Kıtalar sarsılmalı sen fısıldayınca.

İpek kumaşlarla örtmeli acılar yurdunu,

Kıpkızıl olmalı saatlerin kadranı,

Hıçkırmalı sarkaç usulca,

Zamana kaçmalı, mutluluğunun gözyaşları

Bakışın kadar şiir oluyorum, Almina.

YUSUF GÖKBAKAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu