Spor

DEPREMDE FUTBOL

Serbest Akış

Geçtiğimiz ay ülkemizde hepimizi derinden yaralayan, kalplerimizi belki de ilk kez bu kadar fiziksel olarak zorlayan acı dolu günler geçirdik. 06.02.2022 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 9 saat arayla yaşanan ve büyüklükleri 7.7 ve 7.6 olan iki büyük deprem yalnızca bölgeyi değil hepimizi derinden sarstı. Kimi kesimlerce yüzyılın en büyük felaketi olarak kabul edilen bu deprem, Adana, Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Malatya, Şanlıurfa, Kilis ve Osmaniye ile birlikte toplam 10 ilimizde, yıkımlar, can kayıpları ve büyük bir enkaz bıraktı. Dünyada bir çok ülke yardım için seferber oldu. Ülkece küslüklerimizi, dargınlıklarımızı unutarak tek yürek olduk deyim yerindeyse. Yaşanan bu acı felaket elbette spor dünyasını da derinden sarstı ve bir çok branşta vefat eden sporcular ile, deprem süresince maddi ve manevi destekleri ile bizleri yalnız bırakmayan sporcularımız oldu. En çok akıllarımızda kalanlar ise Fenerbahçe ve Milli Takımın unutulmaz ismi Volkan Demirel’in, Beşiktaş, Galatasaray formaları giyen ve Milli Takımda’da görev alan Gökhan Zan’ın ilk günden itibaren verdiği destek ve mücadele… ve tabi ki Avrupa’da önemli takımlarda forma giymiş Christian Atsu’nun vefatıydı. Bu sayımızda bu 3 değerli isme özel bir parantez açarak onların kariyerlerine göz atalım.

 

Volkan Demirel

Futbola 2000 yılında Kartalspor alt yapısında başlayan Volkan Demirel, 6 Ağustos 2002 tarihinde Fenerbahçe’ye imza attığında aslında kimse onun Türk futboluna damga vuracağını, Fenerbahçe tarihine ise adını altın harflerle yazdıracağını tahmin etmemişti. Fenerbahçe kalesini tam 17 sene koruyan, “Bir Volkandır Fenerbahçe” sloganını da hayata geçiren Volkan, yeri geldiğinde koruduğu kaleye duvar da ördü, yeri geldi tartışmalarında zirvesinde yer aldı. 2019 yılında futbolu bırakan ve ardından teknik direktörlüğe soyunan yıldız isim, şu sıralar ligimizde Hatayspor teknik direktörlüğünü yürütmekte.

Futbola başladığı yıllarda gücü ve çevikliği ile dikkat çeken Volkan, çabuk fark edilmiş, ilk ve son transferi olacak olan Fenerbahçe’ye 2002 yılında imza atmıştı. Transfer olduğunda önünde Türk futbolunun efsane ismi Rüştü Reçber vardı. Rüştü’nün kısa süren Barcelona kariyeriyle Fenerbahçe’ye geri dönmesi ve ilk yıllarında yediği hatalı goller nedeniyle tam anlamıyla kaleyi devralamayan Volkan, 2007 yılına kadar Fenerbahçe kalesini Rüştü Reçber, Serdar Kulbilge, Recep Biler gibi isimlerle paylaşmıştı. Rüştü’nün 2007 yılı yazında takımdan ayrılması ile artık takımın 1 numaralı kalecisi haline gelen başarılı file bekçisi beklentileri boşa çıkartmamış ve gösterdiği başarılı performanslar ile görev aldığı süre boyunca gerek Fenerbahçe’nin gerekse Milli Takımın kalesindeki en güvenilir eldiven olmuştu. Fenerbahçe formasını 515 defa terleten, kariyerini Kadıköy’de hiç derbi kaybetmeden tamamlayan, 5 lig, 2 Türkiye kupası, 3 Süper Kupa zaferi de yaşayan Volkan, bu başarılarla dolu kariyerinde belki de en unutulmayacak performansı 2007-2008 sezonu Şampiyonlar Ligi son 16 turunda Sevilla deplasmanında kurtardığı penaltılarla takımını çeyrek finale taşıyarak göstermişti. Ardında aşılması zor bir istatistik bırakan Volkan, bir taraftan da tartışmaların hep odağındaydı. 16 Kasım 2014’te 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri A Grubu’nda, Galatasaray’ın stadı Türk Telekom Arena’da oynanacak olan Türkiye-Kazakistan maçı öncesindeki ısınma sırasında kendisine yapılan ıslıklar ve küfürlü tezahüratlar sonucu sahayı terk ederek milli takımı bırakması, özellikle derbi müsabakalarında gerek rakip takım oyuncuları ile yaşadığı gerginlikler, gerekse rakip takım taraftarları ile olan sözlü münakaşaları, bir muhabiri evinden aldırma tartışması gibi olaylarla da gündemde olan Volkan Demirel, Ali Koç’un Fenerbahçe başkanlığına gelmesinin 1 sene sonrasında ise kulüp tarafından kadro dışı bırakılmış, bu kararın ardından ise “Fenerbahçe’ye hizmetin yeri olmaz” diyerek futbol kariyerine nokta koyarak teknik ekipte görev almaya başlamıştı.

2021 Aralık ayında Fatih Karagümrük takımında teknik direktörlük görevine başlamış, 2022’de Fatih Karagümrük’ten ayrılmış, 19 Eylül 2022 tarihinde ise halen yürütmekte olduğu Hatayspor’un teknik direktörü olmuştu. Kariyeri boyunca sevenleri olduğu kadar sevmeyenleri de olan Volkan Demirel, artık hafızalarımızda 6 şubatta yaşadığımız acı felaketin ardından çektiği yardım videosundaki gözyaşları, deprem felaketi sonrasında şehri terk etmeyerek gösterdiği fedakârlık, yaptığı liderlik ve yardımlar ile yer almakta. Fenerbahçe’nin unutulmaz kaptanı artık yalnızca Fenerbahçe’nin değil Türkiye’nin de kaptanıydı. Volkan’a angarya dergi ailesi olarak sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

 

Gökhan Zan

Aslen Hataylı olan ve futbola da 1999 yılında Hatayspor’da başlayan Gökhan Zan, 2000-2003 yılları arasında Dardanelspor forması giymişti. Bir televizyon programında bahsettiği, kariyerindeki kırılma anını tam da Dardanelspor formasını giyerken yaşamıştı. 2003 yazında kulüp başkanından gelen bir telefon ile dönemin son şampiyonu ve belki de en kuvvetli kadroya sahip takımı Beşiktaş’a transfer olduğunu öğrenen Gökhan, Beşiktaş’taki ilk senesinde yalnızca iki maçta forma şansı bulabilmişti. Ertesi yıl Gaziantepspor’a kiralık giden Gökhan Zan, 2005 yılında takıma yeniden döndüğünde artık daha fazla forma şansı bulmaktaydı. Güçlü fiziği, kafa toplarındaki hakimiyeti ile rakip ceza sahasında skorer bir stoper de olan başarılı isim, 2006-2007 sezonunda toplamda 34 maçta forma giyip 3 kez fileleri havalandırmış, artık tahtaya ismi direkt olarak yazılan isimlerden biri olmuştu. Buna rağmen çok sık sakatlık geçiriyordu Gökhan. Özellikle yaşadığı omuz ve adale sakatlıkları gösterdiği performansların önüne geçip devamlılığını etkilerken, kamuoyu ve taraftarların dilinde “cam adam” olarak lanse edilmekteydi. 2008-2009 sezonunda çifte kupa ile lige ambargo koyan Beşiktaş kadrosunda da yer alan ve Beşiktaşlı taraftarlarca özellikle şampiyonluğa giderken İnönü Stadına oynanan İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşılaşmasında son dakikalarda attığı golle hatırlanan Gökhan, ertesi yıl bir başka büyük takıma transfer olacak ve artık İstanbul’un sarı-kırmızılılarında ter akıtacaktı. Galatasaray’da da sakatlıkların bir türlü yakasını bırakmadığı tecrübeli isim, buradaki 5 yıl boyunca toplamda 76 maçta forma giyebilmiş ve 2013/2014 sezonunun ardından futbol kariyerine nokta koymuştu. 35 kez de Ay Yıldızlı formayı terleten Gökhan, kariyeri boyunca 3 lig, 4 Türkiye Kupası, 3 kez de Süper Kupa sevinci yaşamıştı. 2016 yılında Hatayspor Altyapı Teknik Direktörü olarak teknik adamlık görevine başlamış, ardından Hatayspor U19 Teknik Direktörlüğü, Hatayspor Yardımcı Antrenörlüğü yaptıktan sonra görevden 2022 yılında ayrılmıştı. Aile bağlarına, köklerine sıkı sıkıya bağlı olarak bilinen Gökhan, yaşantısını da Hatay’da sürdürmekte olup yaşadığımız büyük depremde yine o bölgede yer almaktaydı. Depremin ardından sürekli seferberlik çağrısı yapan, yardım için gece gündüz uğraşan, enkaz alanlarını terk etmeyerek canını dişine takarak mücadele veren Gökhan, bu kez “cam adam” değil futbol oynadığı dönemlere nazire yaparcasına, duvar gibi bir adamdı. Ona da ülkemizi yasa boğan bu felakette gösterdiği yürekliliği için gönülden teşekkürlerimizi iletiyoruz.

 

Christian Atsu

Evet… Yazması en zor satırlar tam olarak şimdi başladı. 10 Ocak 1992 yılında Gana’nın Ada Foah kasabasında çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Christian Atsu için de şartlar Afrika bölgesinde yaşayan birçok insan gibi pek iyi sayılmazdı. Okula gidebilmek için daha 7 yaşında ailesinin yanından ayrılarak şehre, abisinin yanına gitmişti. Daha sonra annelerinin de yanına taşınması ile aynı odada diğer 4 kardeşi ile zor ekonomik şartlarda yaşam mücadelesi vermektelerdi. Bu sebepten ötürü annelerinin yeniden yanlarından ayrılması ile birlikte şartlar Atsu ve kardeşleri için daha zor hale gelmişti. Atsu o günleri “hayatımdaki en zor günler” olarak nitelemekteydi. O yıllarda okul takımında oynayan Atsu Hollanda’nın Feyenoord takımının, Gana bölgesinde yer alan bir futbol akademisi tarafından keşfedilmiş ve genç takıma davet edilmişti. Davetin ardından akademiye katılan Atsu için bir darbe de oradayken gelmişti. Daha teklifi aldığı dönemde babasının hastalandığını, teklifi kaçırmaması için bu haberin kardeşleri tarafından gizlendiğini, babasının vefat haberini aldıktan sonra öğrenmişti. Bu olaydan sonra Atsu için işler bu defa yolunda gitmeye başlamıştı. Portekiz’in güçlü temsilcisi Porto tarafından keşfedilen Atsu daha 17 yaşındayken 100 bin euro ya ilk transferini yapmıştı. Porto ve kiralık olarak forma giydiği Rio Ave’de gösterdiği performansla Chelsea kulübünün dikkatini çeken genç yetenek, 2013’de 6 milyon euroya Premier Lig’in yolunu tutmuştu. 2017 yılına kadar sırasıyla Vitesse, Everton, Bournemouth, Malaga ve Newcastle United formalarını giyen süratli kanat oyuncusu, 2017/2018 sezonuna girerken yine Newcastle United ile sözleşme imzalamıştı. Tam 4 yıl boyunca formasını giydiği siyah beyazlılardan 2021 yılında ayrılmış ve Suudi Arabistan’ın Al-Raed takımıyla sözleşme imzalamıştı. Orada geçirdiği bir yılın ardından ülkemizde Hatayspor ile anlaşan Atsu’nun hayatındaki son durakta işte tam da burasıydı. İçinde bulunduğumuz sezonda, Volkan Demirel yönetimindeki Hatayspor’da da fazla forma şansı bulamayan Atsu, 1 Şubat 2023 tarihinde oynanan Gaziantep maçı öncesinde takımdan ayrılmak istemiş ve bu isteği kabul görmüştü. 5.02.2023 tarihinde Hatay’da oynanacak olan Kasımpaşa maçına da yedek soyunmuştu. Atsu, 0-0 devam eden maçta 82’de oyuna girmiş ve son dakika da kazanılan serbest vuruşta, topun başına geçmişti. Topu köşeden ağlarla buluşturduğunda ise tüm Hatay stadı ve yedek kulübesi sevinçle ayaktaydı. Galibiyet Atsu’nun son dakika golü ile gelmiş, ve en unutulmayan karelerden biri artık hayatımızın bir köşesinde yer almıştı. Volkan Demirel ve onu evladı gibi havaya kaldırdığı, yakında takımdan transfer olarak değil hayata gözlerini yumarak ayrılacak olan Atsu. Bu unutulmaz karenin ardından Atsu’nun maçtan sonra ailesinin yanına gitmek için uçak bileti vardı. Ne var ki onun bu sezon attığı ilk ve tek gol ile gelen galibiyet, takımda büyük bir sevinç yaratmıştı. Bu sevince kayıtsız kalamayan Atsu, bir anlık karar değişikliği ile takımı yalnız bırakmayarak şehirde kalmak istemişti. Bu anlık karar değişikliği Atsu’nun o  gece yaşanacak olan depremde enkaz altında kalmasına neden oldu. 5 Şubat’ı 6 Şubat’a bağlayan gece yaşanan depremin ardından yapılan tüm arama kurtarma çalışmalarına rağmen Atsu’nun cansız bedenine ancak 18 Şubat’ta ulaşıldı. Avrupa’nın önemli takımlarında forma giyen, Gana Milli Takımı formasını 60 kez terletip 10 da gol atan Atsu forma giydiği her takımda, özellikle takım içerisindeki pozitif tavırları ile sevilmiş ve ülkesi Gana’da yaptığı önemli yardımlarla tanınmaktaydı. Hayat hikayesinin en başında yaşadığı zorlukları, büyüdüğü evi, hayatta kalmak için verdiği mücadeleyi de asla unutmamıştı. Bu nedenle, terk edilmiş, öksüz ve insan ticaretine maruz kalmış çocuklar için “Arms Around The Child” adında vakıf kuran Atsu, bu vakıfın elçiliğini de yürütmekteydi.

Evli ve iki de çocuk babası olan Christian Atsu’ya ve bu depremde hayatını kaybeden tüm sporculara, tüm insanlara Angarya dergi olarak Allahtan rahmet, geride kalanlara sabırlar dileriz.

 

Dip Not: Yaşanan bu depremde on binlerce insanımız hayata gözlerini yumdu. On binlerce insanımız ailesiz, evsiz, işsiz kaldı. Acının dağlandığı yüreklerin sayısı ise çok daha fazla elbette.  17 Ağustos 1999 depremi hala hafızalarımızdayken, deprem ülkesi olan ve milyonlarca depreme dayanıksız yapının mevcut olduğu ülkemizde, daha büyük acıların yaşanabileceği su götürmez bir gerçek. Ancak biz artık daha az acı, daha az korku ve daha az gözyaşı görmek istiyoruz.

Oğuzhan Akgöl

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu