Geceyi neon ışıklarıyla aydınlatan, devasa reklam panolarının yükseldiği bir dünyaya hoş geldiniz. “Cyberpunk 2077”, vaat ettiği geleceğiyle oyun dünyasını sarsan, uzun süre beklenen bir başyapıt olarak heyecanla beklediğimiz bir oyundu. Evet ardından bir fakat gelecek isterseniz bu “fakat”a sonradan değinelim. Night City’nin sokaklarına adım attığınızda, gözlerinizi alabildiğine uzanan devasa binalar, parlayan reklamlar ve gizemli gölgelerle dolu bir çevre karşılıyor. Her bir detay, geleceğin karmaşık ve kaotik atmosferini yansıtarak bizlere derin bir dünya sunuyor. Oyundaki görsel tasarım ve sanat yönetimi, sizi sokakların hareketli kalabalığından, zengin detaylara sahip iç mekanlara kadar sürüklüyor ve unutulmaz bir atmosfer yaratıyor. Fazla güzelliyorum evet, oyunu yereceğim kısımlara da az sonra değineceğim… Dilerseniz oyunun ana hikayesine ve karakterlerine bir bakış atalım.
Oyunun ana karakteri V, Night City’nin acımasız sokaklarında hayatta kalmaya çalışan bir “Sözde-Özgür” olarak başlıyor. Ancak hızla anlayacaksınız ki, burada hayatta kalmak basit bir görev değil. Cyberpunk dünyasının ruh halini ve gerilimini karakterinizin gözünden deneyimlerken, seçimlerinizin ve eylemlerinizin sonuçlarını da yaşayacaksınız. Söz verilen sınırsız özgürlüğün ve imkanların arasında seçim yapmak, sizi karmaşık ahlaki ikilemlere sokabilir, ancak bu da oyunun derinliğini ve yeniden oynanabilirliğini artırıyor. Oyundaki siber-augmentasyonlar, yeteneklerinizi özelleştirme ve geliştirme fırsatı sunuyor. Vücudunuzu yükseltmek, gözleri ve kulakları hack’lemek gibi yetenekler hem savaşta hem de hikâyede daha fazla seçenek sunmanıza yardımcı ol
uyor. Bu özellikler, sadece oynanışı değil, aynı zamanda hikâyeyi de etkiliyor ve sizin “Cyberpunk 2077” dünyasındaki rolünüzü şekillendiriyor. Sonuç olarak, “Cyberpunk 2077,” türünün ötesine geçen bir oyun deneyimi sunma vaadiyle gelmişti ve bu konuda büyük bir beklenti yaratmıştı. Görsel şöleni, derin hikayesi ve seçimlerin önemi ile “Cyberpunk 2077,” kesinlikle dikkat çekici ve deneyimlemeye değer bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. Ancak teknik sorunlar göz önünde bulundurulduğunda, oyunun tam potansiyeline ulaşabilmesi için daha fazla çaba gerekebiliyor. Ayrıca bunu söylememek olmaz “Cyberpunk 2077,” ünlü aktör Keanu Reeves’in oyun içerisinde önemli bir rolü üstlendiği bir karakteri içeriyor. Keanu Reeves, oyunun karakteri “Johnny Silverhand”i canlandırıyor. Johnny Silverhand, oyunun hikayesinde oldukça önemli bir figürdür ve oyuncularla etkileşimde bulunuyor. Keanu Reeves’in canlandırdığı karakter, oyunun tanıtımlarında ve fragmanlarında da büyük ilgi toplamıştı. (Ben dahil) Oyuncular, Keanu Reeves’in seslendirdiği ve tasarlanan karakterin oyundaki rolünü deneyimlerken onun karakterinin de hikâyeye büyük bir katkı sağladığını görebiliyorlar ve bence bu mükemmel bir deneyimdi.
Şimdi gelelim oyunun negatif yanlarına;
Teknik Sorunlar: Oyunun piyasaya sürülmesinin ardından özellikle konsol sürümlerinde karşılaşılan ciddi teknik sorunlar, oyuncuların deneyimini olumsuz etkiyor. Düşük kare hızları, çökmeler, grafik hataları gibi sorunlar oyunun keyfini çıkarmayı zorlaştırıyor.
Vaat Edilen İçeriklerin Eksikliği: Oyunun tanıtımlarında ve ön gösterimlerinde gösterilen bazı özelliklerin veya içeriklerin oyunun nihai versiyonunda eksik olduğu görüldü. Bu da bazı oyuncuların hayal kırıklığı yaşamasına neden oldu. (Günümüz hastalığı olabilir…)
Yetersiz Optimizasyon: Oyunun bazı platformlarda yetersiz optimize edilmiş olduğu ve bu nedenle performans sorunları yaşattığı ben de dahil olmak üzere oyuncuları tarafından eleştirildi.
Oyun Dünyasının Doygunluğu: Oyunun devasa açık dünyasının içeriğinin bazı bölgelerde yetersiz olduğunu düşündürdü. Boş alanlar veya tekrarlayan içerikler, oyuncuların dünyanın keşfi sırasında motivasyonunu düşürebiliyor. Şahsen benim öyle oldu… Son olarak, “Cyberpunk 2077” için oyunun geliştiricisi CD Projekt Red’in planladığı DLC’lerin çıkacağını biliyorum. Bu DLC’lerin ana hikâyeyi genişleteceği ve oyunun evrenine yeni içerikler ekleyeceği söylenmişti. Heyecanla bekliyoruz efendim.
