Eğlence

Çürük Sözler Katedrali

ve bazı organlar

Öncelikle, geçen ay erkekler üzerinden (yarak-(yanak)) yaptığımız konuşmadan kadınlarımızı da unutmayacağız, çünkü eşitiz, değil mi? 🙂 Büyük merak ve gizem içeren bir şey, karmaşıklık, güç ve direniş ile kıvranıp dalgalanıyor, aynı zamanda zarif bir kadınsallığın içine gömülmüş. Ayrıca, ahlaksızlık da  diyebilirim; evet, ruhlarımızı yönlendirme ve zihinlerimizi bulandırma gücü var. Uğruna savaşlar çıktı: erkekler öldü, Kanuni ve Hürrem, Truvalı Helen; Galya Seferi Atilla’nın karısı yüzünden, Cengiz Han’ın Merkitler ile savaşı karısı yüzünden. Kadınlar bunun için erken ayrı eve taşındılar, özünü yakalamak için doğumun barındığı yere.

 

Beden eğitimi dersinde futbol oynamak istemeyen çocuğa denildi, birbirimizi azarlamak için kullanıldı. Yanak kadar çok kullanılmasa da yeni yeni revaçta olan kelime “*mcık”. Tanımlamaya gerek var mı diye düşünüyorum; vulva ya da vajina demek, ama söylemesi daha eğlenceli aslında. Günlük hayatta sürekli fark etmeden söylüyoruz, mesela, “Amınakoyim, amcık gibi davranıyorsun” ve daha birçok şekilde kullanılabilir. Ama editörle sorun yaşamak istemediğim için farklı bir isim buldum: susamcık. Diyeceğim artık. Peki, neden susamcık? Bazı konularda kullanılması hala sakıncalı mı? Yanak (yarak) derken, susamcık dediğimiz kadar sorun çıkmıyor, ama temelinde ikisi de organ ve azarlamak için söyleniyor. Susamcık, sanırım daha güçlü bir küfür ve kesinlikle dikkat çekiyor, sadece küfür ve bir organ değil, zayıf gördüğümüz erkeklere bile söylüyoruz. Bu, onun maskülenlikten uzak feminenliğe daha yakın olduğunu hissettiriyoruz. Peki, susamcık demek yerine başka neler söylenebilir? Sizin zaten aklınıza gelmiştir, ben eklemeyeceğim o yüzden. Ama şu bir gerçek ki, üreme organları ile ilgili birçok isim, meyve, eşya, araba ya da kendini ne olarak hissediyorsan onu uydurabilirsin. Bir sürü kelime oyunu da mevcut…

Şimdi, size 16. yüzyılda olan bir şeyden bahsedeceğim: Cecily, susamcığa bir kişilik verdi, sonrasında soy isim olarak Bumtrinket verdi. “Bum” kelimesi vücudun alt kısmı demek, “trinket” ise süs eşyası demek ama artık kullanılmıyor.

  1. yüzyılın sonlarında “Borrison Kardeşler” isminde bir Danimarkalı müzik grubu varmış, erotik sahne gösterileri yapar ve susamcıklar hakkında şarkı söylermiş. Hatta bir şarkılarının ismi “Susamcığımı Görmek İster Misin?” Şarkının sonlarında ise eteklerini kaldırırlarmış.

Susamcık kelimesi yaklaşık 500 yıl ya da daha uzun süre kullanılmaya devam etti. Bazı farklı anlamlarda zayıf ya da etkisiz erkek anlamı kazandı. Evet, haklısınız, son derece cinsiyetçi; bir erkeğe susamcık diyerek ona zayıf demiş oluyorsunuz. Tabii, bunların kullanımı tamamen azaldı. Sebebi, erkekler için olumsuz olması değil, kadınlık organını küçük düşürdüğü için…

1930 ve 1940 yıllarında Henry Miller’ın romanlarında geçmeye başladı, eski blues şarkılarında (Türkiye’de değil tabii) Avrupa ve Amerika’da. Bizde, bilirsiniz ki, asla söylenemez; hepimiz edebi adabı yalayıp yutmuş, ağzımızdan en ufak bir kötü söz çıkmayan, edepli insanlarız (!) değil mi? Biz, sadece böyle kitapları başka bir kitap kapağının içine koyup gizlice okur, müziği de kulaklıkla dinler, “X” uygulamasında edep ahlak için ahkam keser ve namus bekçiliği yaparız.

Son istatistiklere göre, çoğu insan cinsellik üzerine olan bilgileri internette ve hiçbirimizin girmediği sitelerden alıyor. Kitlesel medyanın neredeyse tamamı, özellikle Orta Doğu ülkelerinde, kadın anatomisi tamamen gizlendirilmeye çalışılıyor, kadınlar görünüşleri nedeniyle kötü hissetmek zorunda bırakılıyor. Bu kelimeyi kadınların kullanmasının hoş olmadığını söylüyorlar. Peki, kadınlara ben size soruyorum, siz bundan fazlası değil misiniz?

 

KİM NAMUS VE AHLAK ŞÖVALYELİĞİ YAPIYORSA, BİLİN Kİ EN NAMUSSUZU ODUR!

FRİEDRİCH NİETZSCHE

 

Bahadır SOLAK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu