Anma Köşesi

BUYRUĞUNA HÜLASAM

Bu, ne isyanı kalemin ne de sözün feryadı!
Bu, boyna dolanan firak.
Dünyada en büyük hüzün olsa gerek
Göz yaşı ile yıkayarak
Kefenini kucaklayıp kendi öz babanı
Yaslı toprağın altına vermek.
Gitme, kal desem babam,
Sarssam temelinden binasını
Gök yere inecek;
Katreler bir araya toplanıp bir Kasım sabahı
Bulutları eze geçe
Yararak mavi atlası,
Bağrı umman edecek.

Kim çözer senden başka Allah’ım
Zihnime mıhlanan soruları?
Gözlerime sürdüğüm balmumu,
Doğduğum ayda mı yaşayacaktım acını?
Benim sürgünümün başladığı bu ayda mı
Başlayacaktı kutlu göçün?
Özü hasret bunca sözün,
Cennet yeşili gözlere özlem bu,
Bu ki öyle esrarengiz bir gam,
Sonsuzluk yumağı.
Cennetten güller dermişcesine
Ez cümle ıtırlar ırmağında
Paklamışçasına umutla günahı
Safi duayla beklemişçesine rahmeti Hakkı,
Buyruğuna hülasam,;
Kelam kelam şiirleri, uyak uyak,
Mısra mısra ağlatarak

Hakkını helal midir görklü babam!

YUSUF GÖKBAKAN

 

Babam Mehmet Edip Gökbakan anısına,

Rahmetle ve özlemle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu