Edebiyat

Ben Galiba Yaşamayı Bilmiyorum

 

Seni nasıl özlüyorum bir bilsen sen bile özlersin.

Çocukluğuma sahip çıkayım diyorum. Gençliğim; -Peki, benden ne istedin? diyor. Orta yaşlara giriş sinsice bizi izliyor. Hepimiz içimizdeki bozuklukların bedeli ile dış ilişkilerimizi finanse ediyoruz.

Aciziyetimin çaresizliğini anladığım an, o kadar zor ki o an. Tüm kalıpların yıkıldığı ve en büyük acıları, en zalim sancıları normalleştirmeyi öğrendiğim sürecin başladığı zaman. Kırık bir kalple ortada kalakalmış, sonunda artık acımamaya başlamış, ama özlemek ölene dek tütecek bir duman olarak zihnimde kalmış…

Öyle aydınlandı ki. Hiçbir şey göremiyorum. Tünelin sonunda değil ışık. Gözümün önünde her şey karmaşık. Bir hayat var zifirin ortasında. Bir umut var aklımın arkasında. Şaşkınlığımı saklayamıyorum. Kendime bakıyorum; yağmur yüklü bir buluta tutundum. Biliyorum şimşekler eksik olmayacak. Şimdi gereken tek şey;  sevdadan bir paratonerken ben yine hasretin basıncında eziyorum hatıraları.

Hayat yalın değil ama yalnız. Olanlara direnmek bazen faydasız. Kendine getiren yoksunluksa eğer. Yaşamak bu haliyle bile amansız. Senden başka bilmedi ki cahil yüreğim. Çoğu bilmedi, azı bulsa kanaat ederdi belki aç kalmış hislerim. Nefesim yetseydi peşinden gelirdim. Ama kırık dökük bıraktık geçmişimizi. Kalbim topal kaldı vurduğunda sensizlik.

Tuttuğun ışık içimden geçince gökkuşağı olsaydı. Bıraksaydın ruhumu etseydin teslim. Varlığın olurdu şu hayatta tek tesellim. Kan dökerek gitmeseydin belki bir ömürde severdim. Şimdi adını anmak günah. Sana adanmış günler hüzün kovanına dönmüş. Bu güne kadar yaşamayı öğrendiğimiz hayat sanki bizim değilmiş.

Seni nasıl özlüyorum bir bilsen, sen de beni özlersin.

Sahip olduğun tek şey anılar. O da aklına mukayyet olabildiğin sürece… Sadece bazı gönül kırıkları tamir olmaz. Aklınla vedalaşana dek…

Zoruma gidenlere alışırken kendimi dinledim yine. Kötü alışkanlıkların hepsi keyif vericidir hâlbuki. Alışkanlıklar keyfi körükler. Çocukluğun çaresizliği alışkanlıklar üretir. Sonra onlara sahip çıkarsın. Zorla alıştığın her şeyden bir sen çıkarırsın ortaya. Sonra onları terk etmek için başka alışkanlıklar edinmeye uğraşırsın. Kendinle vedalaşmaya çalışırsın. Nefreti dinler, gururuna eğilir, derdine yenilirsin.

Ben galiba yaşamayı bilmiyorum. Sürekli yarını hatırlamaya çalışıyorum. Hayat düzenli ve sürdürülebilir bir vedalaşma biçimi doğumdan ölüme.

AYKUT ÇAVDAR

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu