Edebiyat

Anne Müktesebatı

 

Her ömür yeterli veya yetersiz bir müktesebat oluşturur. Toplam edinç yeterli, faydalı, doğru olmak zorunda değildir. İsteyerek veya istemeyerek maruz kaldığımız her uyarıcı zihnimizde bir iz bırakır ve bunların toplamından bir anlam çıkararak bu doğrultuda bir yaşam doktrini takip ederiz. Bu anlatı içinde var olan tüm tanımlar istenç dışı bir kavramsal gerçekliktir. En lümpen anlayışla yetişmiş insan dahi kendi yaşam döngüsünde oturttuğu anlayışı bu kısır veya geniş birikimine göre dengeler. İşte vizyon oluşturabilmek ve güncel hayat normlarına göre yaşayabilmenin ana gereksinimi bu bilgi birikiminin doğru oluşturulmasından geçer. Bunun ana koşulu eğitimdir. Eğitim, sanılanın ya da daha doğrusu ülkemizde uygulanan formunun aksine; kişisel müktesebatı oluşturmaya yönelik olmadığı için önümüze sunulan bilgi parçalarını nasıl kullanmamız gerektiğini ilk tanımlayacağımız yer anne kucağıdır. Hayat, annemizin zihninde başlar. Başlangıç da onun çizgisini takip eder.

Öğrenme açlığı ile hayata üşenme arasında yaşanılan çaresizlik! İnsan kendi eksikliğini bilir aslında. Eğer kibir tuzağına hapsolmamış veya cehalet kuyusuna düşmemişse yaşadığı handikapların büyük çoğunluğunun içgüdüsel olarak farkındadır. Ancak bu farkında olma hali, ona çözüm üreteceği anlamına gelmez. İnsanın meşrebi burada devreye girer. Hayatta eksik kaldığı yerleri tamamlamak için çaba göstermeyi de seçebilir, tüm eksiklilerin kaynağı olarak bahane üretmeyi de seçebilir… İşte bu sebeple bilginin kaynağı her neresi olursa olsun onu kullanma yönergelerinin ilk alındığı yer annedir. Bunu en basit yemek yeme alışkanlıklarınızdan tutunda akademik çıktıları olacak bir araştırmayı formülize ederken dahi anlarsınız.

Gerçek şu ki insan kendini aşabilir. Bilgi biriktirmenin onlarca farklı yöntemi var. Kişi büyük bir bilgi ağacına dönüşebilir. Tüm eksiklerini giderip kararlı bir mücadele ile iç dünyasındaki handikapların üstesinden gelebilir. Dış dünyanın dayatmalarına göğüs gerebilir. Alt alta toplandığında ortaya çıkan sonuç onu var edenlerin yüzlerce kat üzerine çıkabilir. Tabi bu en iyi ihtimaldir. Ancak geldiği son noktada dahi annesinin ona bıraktığı zihni mirasın izlerini bulabilirsiniz. Kendinizi hangi konuda zorlanıyorken buluyorsanız. Hangi bilgiye veya konuma ulaşmaya çalışıyorsanız. Varmak istediğiniz yere giderken neleri gözden kaçırıyorsanız dönüp annenize bir bakın. Elde ettiğiniz sonuçlarda ondan aldığınız doğru veya yanlış edinimleri veya alamadığınız yarım kalmışlıkları bulacaksınız.

İçinizde ne kadar anne eksikliği varsa; var olmak da o kadar zorlaşacaktır.

 

Aykut Çavdar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu